Haber

Edirne Çocuk Hakları Derneği’nden ‘kim öldü’ sorusu

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) –Çocuk işçilerin ölümleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Edirne Çocuk Hakları Derneği yönetimi, “Kim öldü? Personel mi, öğrenci mi, çocuk mu?” sorusunu sordu.

Dernek yönetiminden yapılan yazılı açıklamada, 14 yaşındaki Arda Tonbul adlı çocuğun, staj yaptığı iş yerinde 16 dakika boyunca kafası sac bükme makinesine sıkıştığı belirtildi. MESEM kapsamında İstanbul’da, 6 gün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Beyzanur Hatmorioğlu ve ustası yakıt deposunun şamandırasını değiştirirken yüzü ve vücudu önemliydi. Canının o kadar yandığını hatırlattı bana.

Çocukların mesleki becerilerini geliştirmek amacıyla okul eğitimleri kapsamında işletmelerde staj yaptıklarını vurgulayan dernek yönetimi, birçok farklı iş kolunda başlatılan bu uygulamanın deneyim kazanma açısından daha yararlı olacağı düşünüldüğünü söyledi. , son yıllarda bambaşka sorunları ve ne yazık ki sistemin en acımasız dişlilerini ortaya çıkarmaya başladı.

Yönetimden yapılan yazılı açıklamada, “Elmayı kesmek için eline bıçak alan 14 yaşındaki bir çocuğun, sac bükme makinesinde bu kadar korumasız çalışmasını hepimiz sorgulamalıyız” dedi ve şunları ekledi: “14 yaşındaki bir çocuğun 16 dakika boyunca sac bükme makinesinde mahsur kaldığını herhangi bir İş Güvenliği uzmanı bize nasıl açıklayabilir?” Peki ya Beyzanur? Akaryakıt deposunun alev alma ihtimalini hiç düşünmeden araca binmesine izin veren ustanın, çocukta oluşan yüzde 80’lik ciddi yanıkları telafi etme ve tedavi etme imkanı var mı? Bunlara sadece iki olay, iki büyük acı olarak mı bakacağız? Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara sabır dilerim. Acil şifalar dileyip bir sonrakine kadar kapılarımızı şimdilik kapatabiliriz. Ne yapabiliriz? Aslında yapılabilecek çok şey var. Yöneticilerin öncelikle 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununu yeniden düşünmeleri faydalı olacaktır. Çocuklar işyerlerinde beceri kazanmak amacıyla çalışıyor olabilirler. Ancak denetlenebilir. Bir kurum olan okuldan uzaklaşıp bunu öğretmenlerin değil, işletme sahiplerinin kontrolsüz uygulamalarına ve insafına bırakmamalılar. Çünkü ticari sistemin çocuğun bir süre sonra işi öğrenmesinden ziyade işin tamamlanmasına öncelik verdiğini bilmek için kahin olmaya gerek yok.”

İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi, dernek yönetimi, yöneticileri ve devletin eğitim, ekonomi, siyasi ve hukuki kurumlarının tüm yetkililerinin bilgisine de dikkat çekilen açıklamada, konulara da değinildi. Acil olarak yapılsa çözülebilecek olan MESEM uygulamalarının öncelikle ve acilen Edirne merkez ve ilçelerinde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yapabilecekleri ve alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

  • *3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanununun yeniden ele alınması,
  • *Usta eğitmenlerin ve işyerlerinde görevli kişilerin pedagojik uygunluklarının kontrol edilmesi,
  • *Haftada 2 gün okula gidiyorsa, haftada 3 gün işe gidiyor ve çalışma saatleri 8 saati geçmiyor,
  • *Öğrencilere ödenecek ücretin düzenli olarak ödenip ödenmediğini kontrol etmek (çünkü bazı işverenlerin çocukların banka hesaplarına yatırdıkları parayı bizzat geri istedikleri yönünde olumsuz geri dönüşler aldık)
  • * İşyeri uygulamalarının önerilen modüllere uygun olarak hayata geçirilmesi,
  • *MESEM kapsamında istihdam edilen öğrencilerin sağlıklı beslenme ve yeterli dinlenme olanaklarına sahip olması,
  • *İşyeri uygulamasına giden öğrenciler yarıyıl tatili ve yaz tatillerinden de aynı şekilde yararlanabilirler,
  • *Bakanlık tarafından işyerlerinin sıkı denetimi,
  • *İşyerleri herkes için her açıdan güvenlidir ancak öğrenciler için sıfır riskle hareket eder.

Cevap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu